Dışişleri Bakanlığı, 18 Mayıs 1944'te Kırım Tatar Türklerinin sürgün edilmesinin 81. yıl dönümünde bir açıklama yayımladı. Açıklamada, insanlık dışı şartlarda sürgün edilen Kırım Tatar Türklerinin önemli bir kısmının hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Onlarca yıl geçmesine rağmen Kırım Tatar halkının haklarının iade edilmediği ve Kırım'ın yasa dışı ilhakının acıları derinleştirdiği vurgulandı. Türkiye'nin, Kırım Tatar Türklerinin mağduriyetlerinin giderilmesi ve atalarının topraklarında güvenli, huzurlu ve refah içinde yaşamaları için desteğini sürdürdüğü belirtildi.

Kırım Tatar Sürgünü'nün 81. Yılı

Türkiye, Kırım Tatar Türklerinin yanında olmaya devam ettiğini ve yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için çaba harcadığını açıkladı. Açıklamada, Kırım'ın işgalinin ve Kırım Tatar halkının yaşadığı zulmün kabul edilemez olduğu vurgulandı. Uluslararası hukukun ihlal edildiği ve insan haklarının çiğnendiği belirtildi. Türkiye'nin, uluslararası platformlarda Kırım Tatar halkının haklarını savunmaya devam edeceği ifade edildi. Bu durumun sadece Türkiye için değil, uluslararası toplum için de ciddi bir insan hakları ihlali olduğu belirtildi.

Çerkes Sürgünü'nün 161. Yılı

Açıklamada, 21 Mayıs'ta anılan Çerkes Sürgünü de hatırlatıldı. 161 yıl önce Kafkasya halklarının ağır şartlar altında sürgün edildiği ve çok sayıda insanın hayatını kaybettiği belirtildi. Bu sürgünün de Kırım Tatar Sürgünü gibi insanlık tarihinin kara sayfalarından biri olduğu vurgulandı. Türkiye'nin, Çerkes halkının da acılarını paylaştığı ve bu tarihi trajedinin unutulmaması gerektiği ifade edildi. Bu olayların, gelecek nesillerin insan hakları ve uluslararası hukuk konusunda bilinçli olmaları için önemli dersler verdiğinin altı çizildi.

Türkiye'nin Desteği Sürecek

Açıklamada, Kırım Tatar Türkleri ve Çerkes halklarının acılarının paylaşıldığı, hayatını kaybedenlere rahmet, hatıralarına saygı dileği iletildi. Türkiye'nin, Kırım ve Kafkasya'daki insan hakları ihlallerine karşı mücadelesinin devam edeceği vurgulandı. Uluslararası toplumun da bu konuda daha aktif rol alması gerektiği belirtildi. Türkiye'nin, Kırım Tatar ve Çerkes halklarının yanında yer almaya devam edeceği bir kez daha ifade edildi. Bu destek, diplomatik girişimlerden insani yardımlara kadar geniş bir yelpazede devam edecektir.